Hepimizin bilgisayarında küçük de olsa büyük de olsa bir antivirüs yazılımı yüklüdür, değil mi?
İnternet gibi her türlü zararlı yazılımın rahatlıkla bilgisayarlara girebildiği bir ortamın varlığı düşünüldüğünde bu tarz antivirüs yazılımlarının kullanılması zorunluluk haline gelmektedir.
Bu doğrultuda tabii ki antivirüs yazılımı kullanmanızı öneriyorum.
Ancak teknolojinin gelişmesi ile beraber koruma amaçlı yazılımlar da gelişmiş ve bir değişime maruz kalmıştır.
Bu gelişmenin ve değişimin sonucunda internet security adı altında antivirüs programlarından çok daha işlevsel yazılımlar ortaya çıkmıştır.
İnternet security programlarını üreten birçok firma bulunmaktadır.
Bu firmalara örnek olarak ESET, Kaspersky, Comodo verilebilir.
ESET Smart Security ve Kaspersky İnternet Security ücretli koruma yazılımlarıdır.
Ancak daha önceki “ESET Smart Security Güncel Key (Videolu anlatım) ” isimli yazımdan ESET Smart Security güncel keyleri elde edebilir ve program ile ilgili videolu anlatımıma ulaşabilirsiniz.
Kaspersky ile ilgili de aynı şartlar geçerli.
Programı indirdikten sonra deneme sürümünü kullanabilir veya lisansı satın alabilirsiniz.
Ancak bunun için de internette keyler mevcut.
Ben ESET‘i kullanmanızı tavsiye ediyorum ancak Kaspersky İnternet Security de oldukça yüksek bir popüleriteye sahip.
İki firma da yıllardır bilgisayar koruması yazılımları üretiyor ve işlerinde uzman.
Ancak eğer keyler ile uğraşmak istemiyor veya ücret ödemek istemiyorsanız Comodo İnternet Security programını da tercih edebilirsiniz.
Aşağıda programları indirmek için gerekli linkler verilmiştir.
Java, Sun Microsystems mühendislerinden JamesGosling tarafından açık kodlu, nesneye yönelik, yüksek verime sahip, işlevsel bir dildir.
Yani Java, bir programlama dilidir ve kesinlikle sadece tarayıcılarda eklenti olarak çalışan Javascript ile karıştırılmamalıdır.
Zira Javascript web sayfaları yaratmak için kullanılırken Java‘nın görevi ise daha farklıdır.
Java; oyun oynamanıza, fotoğraflar yüklemenize, çevrimiçi sohbet etmenize ve sanal ortamda eğlenceli olarak nitelenen ne varsa yapmanıza imkan sağlamaktadır.
Bunun yanında Java ile sanal turlar düzenleyebilir, çevrimiçi eğitim ve çevrimiçi bankacılık gibi hizmetleri kullanma şansı yakalayabilirsiniz.
Yani kısacası Java uygulamanız yoksa birçok uygulama, oyun ve web sitesi çalışmayacak, çalışsa bile düzgün görüntülenmeyecektir.
Birçok bilgisayarcı sattığı bilgisayarlara Java’yı yükler.
Ancak eğer daha önce Java‘nın güncellenme vaktinin geldiği ile ilgili bildirim almadıysanız, Java bilgisayarınızda yüklü değil demektir.
Zira, Java güncellemelerinden otomatik olarak kullanıcılarını haberdar etmektedir.
Bu sayede internet hizmetiniz her zaman kaliteli olmaktadır.
Ben de eğer hala yüklemediyseniz Java‘yı indirip yüklemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Bugün mobil cihazların bazılarında bile Javaeklentisi yüklüdür.
Ancak bazı mobil cihazlar Java eklentisini desteklememektedir.
iPad ve Android tabletler, iPhone ve Android telefonlar, bazı oyun konsolları (Nintendo, Wii), iPod’larJava eklentisini desteklemeyen mobil cihazlara örnek olarak verilebilir.
Ayrıca istemediğiniz takdirde Java‘yı devre dışı bırakmak da mümkündür.
Bilgisayarlardaki verilerin ve şifrelerin korunması bilgisayar güvenliğinin düzeyine bağlıdır. Bir bilgisayarda güvenliğin sağlanması için öncelikle üç farklı programa ihtiyaç vardır.
Bunlardan en önemlisi internet saldırılarına karşı bilgisayarınızı koruyacakolan Internet Security programlarıdır.
Sonuncusu ise kalıntı dosyaların sistem belleğine verdiği zararları önlemek için kullanılan register temizleme programlarıdır.
Bu programların bilgisayarınızda bulunması durumunda sisteminiz olması gereken en güvenli halini alır.
Kesin çözüm sağlayan en güvenilir programları sizlerle paylaşacağız.
Internetten gelen virüs, yazılım saldırısı, kimlik hırsızlığı ve her türlü saldırı için önereceğimiz ilk program Karpersky Internet Security‘dir. Android, IOS, Mac ve Windowsla uyumludur. Buraya tıklayarak satın alabilirsiniz. kaspersky.com
Eğer ücretsiz bir Internet Security programı arıyorsanız Comodo Internet Security’yi tercih edebilirsiniz. Kullanıcıları tarafından en iyi güvenlik duvarına sahip olduğuna dair yorumlar yapılmakta. Buradan indirebilirsiniz.
Antivirüs programı olarak yine size güvenle kullandığım Karpersky‘yi tavsiye edebilirim. Yalnız hız konusunda bazen kasmalar yaşanabiliyor.
Ücretsiz olarak ta memnun kalınan bir antivirüs programı olan Avast‘ı önerebilirim. Avast.com‘dan ücretsiz indirebilirsiniz.
Temizlik programı olarak size CCleaner‘ı öneriyorum. Çoğu kişi bunu kullanmakta ve gayet memnun.
Tüm bunları sağladıktan sonra gelelim şifre olayına. Bilgisayar güvenliği için şifre seçimi ve korunumu çok önemlidir.
Güvenli Şifre Belirleme
Şifre oluştururken tahmini zor veriler belirlemeliyiz. Güvenli bir şifre en az 8 karakterden oluşmalı, rakam, harf ve özel karakterlerin hepsini içermelidir. Örn: t!k96__ty
Harflerin arasına serpiştirdiğiniz özel karakterler güvenliğinizi artıracaktır.
Şifremizi belirledikten sonra güvenli olup olmadığını passwordmeter.com‘dan test edebiliriz.
Bilgisayar artık yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası.
Durum böyleyken bilgisayar ile ilgili her detayı bilmek modern insanın en önemli ihtiyaçlarından birisi haline geliyor.
Bu yazımızla sizlere bilgisayar ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi anlatmaya çalışacağız.
BİLGİSAYARIN TARİHİ
Bilgisayar başlangıçta hesaplama işlerimizi kolaylaştıran aletlere verilen isimdi.
Ancak günümüzde teknolojinin geldiği nokta sayesinde geçmişteki o cihazlara bilgisayar dememiz pek mümkün değil.
Zira ilk bilgisayar örneklerini abaküsler olarak bile sayabiliriz.
Orta Çağ sonunda Avrupalı mühendisler tarafından bir dizi hesaplama işlemini aynı anda gerçekleştirebilen aletler geliştirilmiş ve bu aletlere de bilgisayar adı verilmiştir.
Ancak bu aletlerin günümüz bilgisayarları ile hiçbir benzerliği bulunmamaktadır.
Bilgisayarlarımızın bu halini almasında başlangıç noktası olarak görülen tarih ise 1837 yılıdır.
Çünkü 1837 yılında Charles Babbage adını analitik makine koyduğu ilk tam anlamıyla yazılımlanabilir bilgisayarı tasarladı.
Ancak parasal nedenler yüzünden bu cihazı geliştiremedi.
20. yüzyılın ilk yarısına geldiğimizde hala bizim kullandığımız bilgisayarların düzeyine ulaşılamamıştı.
Ancak 1941 yılında ilk modern bilgisayar olarak gösterilen Z3 üretildi.
Konrad Zuse’nin ürettiği Z makineleri serisinin bir üyesi olan Z3, 1998 yılında ilk bilgisayar unvanını almıştır.
Z3’ten sonra benzer imkanlara sahip birçok bilgisayar üretilmiştir.
Bunlar sırası ile
Atanasoff-Berry Bilgisayarı (1941)
Colossus bilgisayarı (1944)
Harvard Mark I
ENIAC (1946)
Bu saydığım bilgisayarlar arasında en mühimi ABD ordusu tarafından geliştirilen ENIAC’tır.
Zira ENIAC, onluk sayı tabanına dayalı olup ilk genel kullanım amaçlı elektronik bilgisayar unvanını taşımaktadır.
ENIAC’tan sonra da bilgisiyar gelişimini tüm hızı ile sürdürdü ve 1980 yılına gelindiğinde Avrupa’da bilgisayar artık bir çamaşır makinesi gibi günlük hayatın vazgeçilmezi haline geldi.
Yine aynı dönemde artık kişisel bilgisayarlar popülerlik kazandı ve 1990’dan sonra internetin de icadı ile bilgisayar bugünkü işlevine evrilmiş oldu.
Türkiye’ye ilk bilgisayar 1960 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü aracılığı ile gelmiştir.
BİLGİSAYAR PARÇALARI ve ÖZELLİKLERİ
Anakart Nedir
Bilgisayarın beyni olarak nitelendirilebilir.
Bütün donanımların bağlandığı ve yönetildiği yerdir.
Bilgisayarın temel devre kartıdır.
Bünyesinde ekran ve ses kartlarının, modem ve ağ kartlarının takılabileceği soketler bulunmaktadır.
Anakart arızaları, bir bilgisayarın bütün parçalarına zarar verebilmektedir.
Bu yüzden anakart arızalarında oldukça dikkatli davranılması gerekmektedir.
Anakart ile ilgili daha detaylı bilgi ve anakart arızaları ile ilgili resimli anlatımlara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Telefon pazarının bir çığ misali büyümesi ile beraber GSM şirketlerinin de son yıllarda telefon üretmeye başladığını hepimiz biliyoruz.
Bu telefonlar genelde düşük bütçeli müşterilere hitap eden telefonlar oluyor.
Turkcell, Vodafone gibi şirketler kendi adını taşıyan bu telefonlardan kimi zaman oldukça iyi geri dönütler alıyor.
Bu yazıda sizleri Turkcell‘in çıkardığı son telefon olan Turkcell T50 ile tanıştıracağız ve telefonun detaylı bir incelemesini sizlerle buluşturacağız.
Turkcell firması şu anda tarifeleri düşünüldüğünde en pahalı GSM şirketi.
Ancak kullanıcı sayısı düşünüldüğünde GSM şirketi olarak kaliteli bir hizmet verdiği söylenebilir.
T50 ise fiziksel olarak oldukça elverişli bir telefon olarak karşımıza çıkıyor.
Oldukça hafif olan telefon, ağır telefonlardan bıkmış durumdaki kullanıcıların kalbini kazanmayı hedeflemekte.
Zira Turkcell T50 oldukça ince ve hafif bir tasarım ile üretilmiş.
Kalınlığı 7.8 mm, ağırlığı ise yalnızca 130 gr.
Telefonu detaylı bir şekilde incelediğimde Turkcell’in gereksiz bütün detaylardan kurtulmak gibi bir amacı olduğu hissine kapıldım.
Zira ince ve hafif tasarımının yanı sıra telefonun ön yüzünde fiziksel anlamda hiçbir tuş bulunmuyor.
Bütün işlemleri dokunmatik ekran üzerinden gerçekleştirmemiz isteniyor.
Telefonun şarj girişi üst tarafında bulunuyor.
Telefonda kulaklık girişi ise alt tarafta bulunuyor.
Anlaşılan Turkcell, telefonun ön ve yan yüzlerini olabildiğince boş bırakmayı hedeflemiş.
Telefonun fiziksel özellikleri böyle.
Şimdi biraz da teknik özelliklerinden bahsedelim.
Telefon, 5 inç’lik bir ekrana sahip.
Ağırlığı ve kalınlığı ile fiziksel açıdan oldukça elverişli olan Turkcell T50 aslında büyük bir telefon.
142 mm uzunluğu ve büyük ekranı ile T50 kendine Galaxy S5, LG G3 gibi telefonlarla aynı kulvarda yer buluyor.
5 inç’lik HD ekranı ile yeterince geniş bir ekrana sahip olan telefonun ekran çözünürlüğü ise 1280×780 piksel.
Kısacası TürkcellT50 ekran konusunda sınıfı geçti diyebiliriz.
Turkcell T50’de işlemci olarak Qualcomm Snapdragon 8926 bulunuyor.
4 çekirdekli işlemcisi ile telefon 1.2 Ghz hızında çalışıyor.
Telefonun RAM’i ise 1 GB.
Bunun yanında TurkcellT50’de grafik birimi olarak Adreno 305 kullanılmış.
Telefon karşımıza Android 4.4.2(KitKat) işletim sistemi ile çıkıyor.
Yani işletim sistemi olarak da güncel bir telefon ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.
Dahili depolama alanı 16 GB olarak belirlenmiş.
Ancak belki de telefonun en kötü özelliği bu alanın genişletilemiyor oluşu.
Yani Turkcell T50 yapısında microSD kartı slotu bulundurmuyor.
Bu da fotoğraf, video, oyun, uygulama gibi dosyaları için geniş bir depolama alanı isteyen kullanıcılar açısından telefonun hanesine eksi puan olarak yazılıyor.
Telefonun kameraları ise ortalamanın üstünde özelliklere sahip.
Arka kamera 13 MP çözünürlüğünde fotoğraf çekebiliyor.
Ayrıca arka kamera üzerinde LED flaş da bulunuyor.
Bu özelliği sayesinde T50 ile düşük ışık şiddeti altında da oldukça başarılı fotoğraf çekimleri yapılabiliyor.
Ayrıca arka kamerada gülümseme tanıma, HDR, panoramik çekim gibi fotoğraf tutkunları için önem arz eden özellikler de bulunuyor.
Turkcell T50, 2.0 MP ön kamerası ile selfie’leriniz için yeterli desteği sağlıyor.
Telefonda önceki GSM şirketi telefonlarından farklı olarak ortalamanın biraz daha üzerinde teknik özellikler bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu modelde en ilgi çekici detay ise telefonun 4G’yi desteklemesi.
Yani Turkcell T50 ile hızı 150 Mbps’yi bulan yüksek hızlı internetin keyfini çıkarabilirsiniz.
Telefonda bulunan diğer özellikler: Wi-Fi, Bluetooth, GPS, LTE(4G).
Son olarak telefonun bekleme süresinin 240 saat, konuşma süresinin ise 8 saat olduğunu belirtmekte yarar var.
Telefon gerçekten de oldukça iyi bir tasarıma sahip ve teknik özellikler bakımından da oldukça başarılı.
699 TL gibi uygun bir fiyat ile mağazalarda kendine yer bulan telefon, fiyat/ performas açısından düşünüldüğünde oldukça iyi durumda.
Düşük bir ücret ile iyi bir telefon sahibi olmak istiyorsanız Turkcell T50 tam size göre!
Geçtiğimiz Mart ayında duyurulan Oppo Find 7 modelini sizler için inceleyeceğiz ve ürün ile ilgili kafanızdaki tüm sorulara cevap bulacak ve sıradışı özelliklerinden oldukça etkileneceksiniz.
Başarılı ve büyük Çin firmalarından biri olan Oppo, Find 7 modelinin 2K özellikli yüksek çözünürlüğü ile kullanıcılarını büyüleyecek.
Telefonu incelediğimizde Snapdragon 801AC işlemci, 3 GB lık RAM ve 32 GB hafıza ile karşı karşıyayız.
9.2 mm kalınlığa sahip telefon, Gorilla Glass 3 teknolojisi sayesinde ıslak ellerden etkilenmiyor.
Telefonda ön kameranın selfie için özelleştirilmiş olması ve birçok üst model telefonlardan yüksek, 5 mb gibi bir çözünürlüğe sahip olması bu modeli bir adım öne taşıyacak.
4K video kayıt sistemi ve Sony Exmor f\ 2.0 IMX214 özellikli arka kamera 13 MP çözünürlüğe sahip.
170 gram ağırlığa sahip olan Oppo Find 7, 5.5 inç ekranına rağmen tek elde kullanılabilirliği ile kullanıcılarına bu boyuttaki birçok telefonun sağlamadığı bir avantaj sağlayacak.
Android 4.3 sürümüne sahip cihaz aynı zamanda COLOR US arayüzüne sahip.
Bu arayüz sayesinde menüye girmeden ekran kapalıyken, aradığınız uygulamanın kolay şeklini ekrana çizerek açabiliyorsunuz.
Mesela el feneri uygulamasına girmek için basit şekilde bir el feneri şekli çiziyorsunuz. Diğer telefonlardaki monotonluklardan uzak, fazlasıyla eğlenceli.
Telefonun en farklı özelliği UHD modu ile 50 MP çözünürlüğünde fotoğraflar çekebiliyor oluşu. Çektiğiniz 4 farklı fotoğrafı birleştirerek 50 MP çözünürlüğünde fotoğraflar elde etmeniz mümkün. Olağanüstü özelliklere sahip bir kamera arıyorsanız bu telefon ilk tercihiniz olmalı.
Android 4.4 güncellemesini, telefon yazılımını bilgisayara yükleyerek yapabilirsiniz.
Oppo Find 7, yazılımından dış özelliklerine kadar muhteşem bir şekilde tasarlanmış. Bildirim menüsündeki incelikler diğer Android telefonlarda yok!
Max Audio özelliği ile müzik, film, oyun gibi kategorilere göre sesini kendi ayarlıyor. Gerçekten mükemmel bir özellik.
DayDream özelliği ile telefonunuz ekran koruyucusundayken istediğiniz resimleri seçebiliyorsunuz.
Ve gelelim Androidlerde bize en çok sorun yapan konuya. 3000 mahlık pil gücüyle performansının çok çok üstünde bir şarj verimi sağlıyor. Çünkü hangi uygulamanın ne kadar şarj tükettiği hakkında bilgi sahibi olup şarj ihtiyacınıza göre kendi pilinizin yöneticisi olabiliyorsunuz. Birçok ayarlama ile şarjınızı daha verimli kullanabiliyor ve istediğiniz yüzde de şarjın ne kadar kaldığı ile alakalı uyarılar alarak ne yapmanız gerektiğini öğreniyorsunuz.
Size şarjla ilgili inanılmaz bir özellik daha. Sabah uyandınız kısa sürede bir yere yetişmeniz gerekiyor ve telefonunuzun şarjı yok. Veya uzun yolda şarjı biten telefonunuzu yarım saat gibi kısa sürede şarja taktınız. Sizi normal şartlarda çok kısa bir süre idare edecek ve tüm işleriniz, iletişiminiz aksayacak. Oysa Oppo Fin7 yi 45 dakika şarj ettiğinizde, %100 lük şarj verimi alıyorsunuz. Artık sinir bozucu şarj sorunlarına veda edebiliriz. Oldukça şaşırtıcı ve gerekli bir özellik olmuş.
Fiyatı ise 564 dolar.
Yapılan testlerde Xperia Z2 den daha üstün işlemciye sahip ve LG G3 ten daha hızlı bir performans sergiliyor ve LG G3’ten daha çok özelliğe sahip. Galaxy S5 den büyük RAM kapasitesi ile her yönden rakiplerinden üstün.
İncelememizin sonucunda kameradan şarja tüm ihtiyaçlara yönelik, kusursuz bir telefonla tanıştınız. Oppo Find7, ağırlığının dışında Android telefonlardaki tüm kusur ve eksikliklerden arındırılmış özelliklere sahip.