Robot Parmak Geliştirildi

MIT bileğe takılarak kullanılan ve tek elle yapılması imkansız hareketleri kolay kılan robot parmak sistemini geliştirdi.

Soda şişesi açma, muz soyma gibi iki el gerektiren aktiviteleri tek elle yapmayı sağlayan ve iki adet robot parmak bulunduran sistem günlük işleri fazlasıyla kolaylaştırıcı bir niteliğe sahip.

Komut gerektirmeyen teknolojik robot sadece doğal el hareketlerini algılayarak çalışıyor ve hareketlere destek sağlıyor.

Robot, küçük hacmine rağmen büyük bir ağırlığa sahip.

İçerisindeki teknoloji ise fazlasıyla pahalı. Yani proje yüksek maliyeti ile günlük hayata yayılabilir görünmüyor şu an için.

Yine de işlevsel olarak oldukça başarılı olan robotun parmakları ileride daha da geliştirilip çoğaltılabilir ve sizinle birlikte çalışan olağanüstü bir piyanist veya mutfak şefi oluşturulabilir.

Proje geliştirilirse, hayatın hızını olağanüstü bir şekilde artıracaktır.

Kaynak: extremetech.com

 

Dünyanın İlk Aile Robotu Jibo

Bir MIT profesörü tarafından geliştirilen küçük beyaz robot masaüstünde konumlandırılabiliyor.

Mesajlaşma, görüntülü konuşma, fotoğraf çekme özelliklerine sahip robot 500 dolara mal olacak.

Robotun en dikkat çekici özelliği çocuklara hikaye anlatması ve duygusal iletiler sağlaması.

Jibo 6 inç tabanı ve yaklaşık 28 cm boyu ile 2.7 kg ağırlığa sahip.

Aliminyum ve beyaz plastik içeren robot, 5,7 inç dokunmatik ekrana sahip.

Dokunmaya duyarlı olan robot 360 derecelik dönme açısına sahip.

Gizli stereo kameraları, stereo hoparlörleri ve mikrofonu bulunuyor.

Videoyu izlediğinizde, cihazdaki başarılı konuşma sentezine şahit olacaksınız.

Linux tabanlı cihaz ek uygulamalar ile çocukların ödevlerine yardımcı olabilecek ve farklı uygulamalar ile işlevselliği genişletilebilecek.

2015- 2016 yıllarında ticari satışa sunulacak.

Kaynak: extremetech.com

 

Aile robotu Jibo

Kum ‘dan pil olur mu ?

Denizde sahilde kumlara basıp rahatlarken , o kumun ne işe yaradığını hiç düşündünüz mü?

Elimizden düşürmediğimiz cep telefonları araba camları tabaklar, tv ler , radyolar kısacası yarı iletken teknolojisi kullanılan tüm elektronik araç gereçler kumdan yapılırken , şimdide kumdan pil yapmaya çalışılıyor .

Akıllı telefonların şarj sorunu yüzünden farklı alternatifler düşünülüyor burada kumu seçmelerinin nedeni ise üç misli enerji sağlaması
.
Bildiğimiz kumu ısıtıp bazı işlemler yapılıyor ,tuz ve magnezyum eklenmesi ile oluşuyor .

Diğer pillerden daha fazla enerji verdiği için labaratuvarda çalışmaları davam ediyor .

Enerji kullanımın arttığı bu zamanda daha dayanıklı pil ve batarya ihtiyacı duyulduğu için alternatif enerjiler çok fazla ihtiyaç var .

3D Yazıcı ile Dondurma!

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğrencilerinin projesine göre, 3D baskılı yazıcılar bu kez dondurma üretiminde kullanılacak.

15 dakika içerisinde dondurma oluşturan yazıcı, geleceğin dondurma makinesi haline gelecek.

Çocukları oldukça sevindirecek olan başarılı proje, sıvı azot soğutma sistemi temel alınarak gerçekleştirildi.

Soğutma sistemi ile dondurma katmanları oluşturuldu, şekil tasarımlarının çeşitlendirilmesi için baskı çözünürlüğü yükseltildi.

Şun an için yıldız şeklinde tasarlanmış 3D baskı dondurma oldukça sıradışı.

Öğrenciler solidoodle yazıcı kullandıklarını ve içerisine dik konumda bir dondurucu yerleştirdiklerini belirtti.

MIT öğrencileri, projelerinin teknolojisini daha da genişletirse; dondurma salonları gibi yeni alanlara da imza atabilecekler.

Kaynak: theguardian.com

3D baskı dondurma

 

Alkol Sorunu İçin Solucan Deneyi

Amerika Birleşik Devletleri‘nde bilim adamları uzun zamandır alkol sorununu çözmek için çalışmalar yapıyor.

Son deney ise oldukça ilgi çekici bir sonuca ulaştı.

Teksas Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar sırasında solucanlar kullanıldı.

Bu araştırmalar kapsamında solucanlara alkole dayanıklı olduğu düşünülen bir molekül enjekte edildi.

Bu enjektenin ardından solucan sinir sistemlerinde güçlü bir direnç meydana geldi.

Mutasyona uğrayarak gen yapısı değişen solucan sarhoş olmadı.

Araştırmanın başındaki bilim adamı Jon Pierce-Shimomura deneyin ardından yaptığı açıklamada bu yeni buluşun alkolizm ile mücadele eden birçok insan için umut kapısı olabileceğini belirtti.

Bilim adamı ayrıca bu moleküllerin ilerde casusluk olaylarında da kullanılabileceğini söyledi.

Moleküller ajanların sarhoş olmasını engelleyebilir.

Bu deneyde solucanların seçilmesinin nedeni ise alkolden çok fazla etkilenmeleri olarak açıklandı.

Alkol enjekte edildiğinde solucanların hareket kabiliyetleri azalıyor ve solucanlar neredeyse hareket edemeyecek hale geliyordu.

Teksas Üniversitesi‘nde çalışma yapan bilim adamlarının yeni hedefi aynı deneyi fare ve insanlarda da uygulayarak başarıya ulaştırmak.

Ancak alkolün beyin başta olmak üzere iç organların tamamına zararlı olması nedeniyle izlerinin tamamen vücuttan silinemeyeceği belirtiliyor.

Bilim adamları deneyde solucanlardan yararlandı.
Bilim adamları deneyde solucanlardan yararlandı.

 

NASA’dan Tüyler Ürpertici Açıklama

NASA kendini evrenin gizemini çözmeye adamış kuruluşlardan birisi.

Özellikle uzayda başka bir canlı bulunup bulunmadığı ile ilgili soruları yanıtlamaya çalışan NASA‘nın son yaptığı açıklama ise tüyler ürpertici.

Dünyanın da içerisinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi‘nde 100 milyondan fazla gezegen bulunduğunu belirten NASA, insanoğlunun 20 yıl içerisinde yalnız olmadığını keşfedeceğini iddia etti.

NASA‘da görev yapan birkaç bilim adamı ABD’nin Washington şehrinde bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda bu araştırmalar için son teknoloji teleskopların kullanıldığını belirten bilim adamları, 2017 yılı içerisinde uzaya bir canlı keşif aracının gönderileceğini açıkladı.

Bilim adamlarına göre bu çalışmaların sonucu olarak insanoğlu uzayda yalnız olmadığını 20 yıl içerisinde öğrenecek.

Baltimore merkezli Uzay Teleskobu Bilim yöneticisi ve Webb Uzay Teleskobu bilim insanı Matt Mountain, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“5 yıl önce etrafımızdaki yıldızların yüzde 10 ile 20’lik kısmının Dünya büyüklüğünde ve yaşanılabilir olduğunu bilmiyorduk.

Şimdi ise, dünyamızı sonsuza kadar değiştirebilecek bir fırsat avuçlarımızın içinde.”

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Gezegen Bilim Prof. Dr. Sara Seager da,

Çok yakın bir gelecekte insanlar, yıldızların Dünya gibi gezegenlerinin olduğunu söyleyecek.

Astronotlar da, Samanyolu Galaksisi’ndeki her bir yıldızın en az bir gezegeninin olduğu görüşünde”  dedi.

Yapılan bu açıklamalar gösteriyor ki NASA önümüzdeki 20 yıl içerisinde uzayda başka canlıları da keşfedeceğinden emin.

Bize ise çocukluğumuzdan beri anlatılan “uzaylı” hikayelerinin ne kadarının gerçeğe dönüşeceğini bekleyip görmek düşüyor.

Son Haliyle Robot ASIMO

Son haliyle Avrupa’da gösterime çıkan ve Honda’nın harikalarından biri olan insansı robot ASIMO, geliştirilmiş hareketleri ile fazla şirin.

Yeni ASIMO, artık tek başına yürüyebiliyor, top oynayabiliyor ve etrafındaki insanları algılayabiliyor.

Koridorda yürürken insanlara çarpmıyor, onlara içecek servisi yapıyor, servisin sonunda eğilerek selam veriyor. Tıpkı bir insan nezaketinde!

Geliştirilmiş parmakları artık daha serbest ve daha şekil alır. Bir içeceğin kapağını ustaca açabiliyor ve onu bardaklara servis edebiliyor.

Merdiven çıkabiliyor, en etkileyici özelliği ise işaret dilini algılayabilmesi ve ona göre anlaşabilmesi.

Ortamdaki sesleri ayrıştırarak kalabalıkla aynı anda konuşsanız bile sizin sesinizi ve yüzünüzü algılayabiliyor.

Nesneleri düşürmeden eliyle kavrayabiliyor hem de  profesyonel bir şekilde.

Pepper adlı robota rakip olur mu bilinmez ama minik adımlarıyla fazlasıyla sempatik.

Videosunu mutlaka izleyin, çok seveceksiniz.

Rusya’da Bulunan Delik Görenleri Şaşkına Çevirdi

Rusya‘da çalışma yapan bilim adamları oldukça ilginç bir durumla karşı karşıya kaldı.

Araştırmacı bilim adamları derinliği 80 metreye ulaşan devasa bir delik keşfetti.

Rusya‘nın kuzey bölgesinde bulunan Yamal Yarımadası‘nın uydudan çekilen bir görüntüsünde bu büyük delik fark edildi.

Uydu görüntülerinin incelenmesinin ardından bugün gün içerisinde Rusya‘ya gidecek olan bilim adamları çukurun bulunduğu alanı inceleyecek.

Nasıl oluştuğu hakkında en ufak bir bilginin bulunmadığı delik halen araştırılıyor.

Bilim adamları deliğin metan gazı patlaması sonucu oluşabileceği olasılığı üzerinde duruyor.

Bunun yanında bir gök taşının da bu duruma yol açabileceği biliniyor.

Bilim adamları konu ile ilgili kesin bir açıklama yapmaktan kaçınırken konu ile ilgili spekülasyonlar üretilmeye devam ediyor.

Bunlardan en uçuk olanı ise uzaydan gelen kimi canlıların bu delik aracılığı ile yerin altına giriş yaptığı.

Henüz kesin bir yargıya varılamayan bu delik ile ilgili Rus bilim adamları çalışmalara başladı.

Deliğin bulunduğu bölgeden alınan toprak, su ve hava numunelerinin incelenmesinin ardından kesin bir sonuç elde edilecek.

Deliğin bulunduğu Yanal Yarımadası
Deliğin bulunduğu Yanal Yarımadası

 

 

 

ABD’den İnsansız Uzay Aracı Projesi

Amerika Birleşik Devletleri, teknoloji olarak dünyanın lider ülkesi konumunda.

Özellikle savaş teknolojileri konusunda dünyanın hiçbir ülkesinin erişemeyeceği bir düzeyde olan ABD bunu son dönemde ürettiği katır robot ile de açık bir şekilde kanıtlamıştı.

Amerika Birleşik Devletleri Savunma Projeleri Ajansı(DARPA), şüphesiz ki bu harika teknolojinin baş mimarlarından birisi.

DARPA, yepyeni bir projenin ise ilk bölümünü başlattı.

Boeing (Blue Origin ortaklığında), Masten Space Systems (XCOR ortaklığında) ve Northrop Grumman (Virgin Galactic ortaklığında) firmaları, XS-1 adının verildiği insansız uzay aracının tasarım süreci olan ilk bölüm için üç isim belirlendi.

Bu süreç tamamlandıktan sonra önümüzdeki yıl projenin ikinci aşaması başlayacak.

Uzaya roket aracılığı ile yapılan yolculukların maliyetinin yüksek olması nedeni ile üretilmeye başlanan insansız uzay araçlarının son üyesi XS-1 olacağa benziyor.

Araç, uydu gibi yükleri istenilen yörüngelere oturtmak için kullanılabiliyor.

Tasarım sürecinin ilk bölümünü Boeing (Blue Origin ortaklığında), Masten Space Systems (XCOR ortaklığında) ve Northrop Grumman (Virgin Galactic ortaklığında) firmalarının yürütmesini isteyen DARPA, ikinci aşamaya geçmeden önce bu üç firmadan gelen birbirinden ayrı tasarımları değerlendirecek.

Proje halen kağıt üzerinde olsa da birkaç detayı paylaşıldı.

Bu bilgilere göre, XS-1 uçuş sırasında en az bir kere 10 Mach üstü hıza ulaşabilecek.

5 milyon dolardan daha az bir maliyet ile üretilecek olan insansız uzay aracı, 2,267 kg yük taşıyabilecek ve 10 gün içinde 10 farklı uçuş gerçekleştirebilecek.

DARPA tarafından hazırlanan tanıtım videosu;

Türk Helikopteri Avrupa’da Görücüye Çıktı

Türkiye’nin savaş sanayisindeki en önemli hamlelerinden birisi olan ATAK helikopteri Türkiye’den sonra Avrupa’da da görücüye çıktı.

Avrupa’da da oldukça beğenilen helikopter, taarruz ve taktik keşif helikopteri görevi görüyor.

İngiltere’nin Farnborough kentinde yapılan uluslararası havacılık fuarında sergiye çıkan helikopter ile beraber insansız hava aracı ANKA MALE de tanıtıldı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi‘nin(TUSAŞ) de katıldığı fuarda ATAK helikopteri bir de gösteri uçuşu gerçekleştirdi.

Dünyanın en etkin taarruz helikopteri olarak gösterilen helikopter Avrupa’da da büyük bir ilgi ile karşılaştı.

T129 ATAK helikopteri, taktik ve taarruz alanındaki keşifler için tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanmıştı.

İnsansız hava aracı ANKA ise her türlü koşulda keşif, gözlem, tespit gibi işleri gerçekleştirmesi amacı ile üretildi.

Fuara katılan TUSAŞ Grup Başkanı Bekir Ata Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

”İlk kez Türk mühendislerinin tasarladığı ürünler dünya fuarında görücüye çıktı.

O bakımdan mutluyuz.

Bundan sonra da özgün Türk çözümleri görülmeye devam edecek. Biz sadece Türkiye’nin ihtiyaçlarına çözüm

üretmekle yetinmiyoruz.

Aynı zamanda dünyanın önde gelen havacılık firmalarına da çok ciddi tasarım artı

üretim ortağı olma vizyonumuzu da muhafaza ediyoruz.”

Dünyanın dört bir yanından firmaların katıldığı fuar 20 Temmuz’a kadar devam edecek ve bu süre zarfında ATAK helikopteri sergilenmeye devam edecek.

Fuara katılan ATAK helikopteri büyük bir ilgi ile karşılaştı.